2025 yılı, ekonomide ve toplumsal düzenin birçok alanında derin kırılmaların, dönüşümlerin ve yeniden yapılanmanın eşiğinde durduğumuz bir “geçiş yılı” olarak şekilleniyor. Astrolog Halime, bilinen adıyla Astrohali, 2025’in gökyüzü hareketlerinin gerek küresel ölçekte gerekse Türkiye özelinde önemli değişimlere işaret ettiğini belirtiyor.
Ekonomide Depresyon Yılı
Halime’ye göre 2025, özellikle ilk yarısında ekonomik sıkışmanın doruk noktaya ulaşacağı bir yıl olacak. “Jüpiter-Satürn arasındaki dik açı, Ocak ve Haziran aylarında ekonomi üzerinde baskı yaratabilir. Özellikle Ocak, Nisan ve Mayıs aylarında Türkiye açısından zorlu bir süreç bekleniyor,” diyen Halime, bu ayların ekonomik açıdan vatandaş için en kırılgan dönemler olabileceğini ifade ediyor.
Plüton, Neptün, Uranüs: Geçişin Göksel Mimarları
Yıl boyunca yavaş hareket eden Plüton, Neptün ve Uranüs’ün kısa aralıklarla burç değiştirmeleri; finans, bilim, teknoloji, siyaset ve günlük yaşamda büyük dönüşümlere zemin hazırlıyor. Bu hareketlerin, uzun vadeli sistem değişikliklerine ve eski yapıların çözülmesine neden olacağı öngörülüyor.
Yılın İkinci Yarısında Kısmî İyileşme
Haziran ayı sonrası ise gökyüzünde daha destekleyici etkilerin devreye girmesiyle birlikte, borsa ve piyasalarda olumlu hareketlenmeler yaşanabileceği belirtiliyor. Özellikle turizm sektörü açısından umut verici gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
Nisan–Haziran: Ekonomik ve Askerî Baskı Dönemi
Halime, 18 Nisan – 17 Haziran aralığında ekonomi ve finans sektöründe streslerin artacağını söylüyor. Enflasyonun yeniden hız kazanabileceği, borsada sert dalgalanmaların görülebileceği bu dönemde yatırımcıların temkinli davranması öneriliyor. Aynı zamanda, bu süreçte Türkiye’nin astrolojik haritası üzerinden askeri hareketliliğe dair güçlü işaretler de dikkat çekiyor.
Temmuz–Eylül: Dalgalarla Gelen Değişim
Temmuz ayı başında başlayan görece olumlu etkilerin, dalgalı da olsa yılın sonuna kadar devam edeceği öngörülüyor. Ancak özellikle 15 Temmuz ve 24 Temmuz civarında iç güvenlik ve ekonomi alanlarında dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.
Eylül ayında gerçekleşecek güneş ve ay tutulmalarının ise hem ulusal güvenlik hem de siyasi gündemde kadersel gelişmeleri beraberinde getireceği tahmin ediliyor. 7 Eylül’deki tam ay tutulması, hükümet–muhalefet dengesine dair önemli sinyaller verebilir.
Ekim–Aralık: Gerginlikten Fırsata
Ekim ayı boyunca iç huzuru ve toplumsal dengeyi sağlama yönünde adımlar atılabilir. Ancak 17 ve 23 Ekim civarında borsada ani hareketler dikkat çekecek. Kasım’da ise erken seçim tartışmalarının gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Aralık ayında ekonomik toparlanma sinyalleri görülse de uluslararası ilişkiler ve siyasi tansiyonun yüksek seyredebileceği aktarılıyor.
Astrohali’den 2025 İçin Yatırım Rehberi
Altın: Jeopolitik risklerin artışı ve parasal sistemin dönüşümüyle birlikte altın, yatırımcıların gözdesi olmaya devam edecek. 2027 itibariyle altına dayalı yeni bir ekonomik sistemin adımlarının atılması bekleniyor.
Gümüş: 2025’in ikinci yarısından itibaren daha fazla prim yapması bekleniyor. 2026’nın ilk yarısına kadar altından daha fazla kazanç sağlayabilir.
Kripto Paralar: Plüton’un Kova burcuna geçişi, dijital para devrini başlatıyor. Bitcoin yüksek seyredebilirken, bazı altcoinlerde riskler olabilir. Devlet destekli dijital paraların çoğalması gündemde.
Dolar ve Euro: Kâğıt paraların gücü azalıyor. Doların 2026’dan itibaren büyük baskı altında kalacağı, 2027’de ise zirveye ulaşacağı öngörülüyor. Euro için de benzer bir zayıflama süreci bekleniyor.
Gayrimenkul: 2025 ikinci yarısında toparlanma, 2026’da yükseliş öngörülüyor. Ancak 2027–2028’de düşüş yaşanması bekleniyor.
Petrol: Mart, Nisan, Eylül ve Ekim aylarında petrol fiyatlarında düşüşler dikkat çekebilir.
Astrohali’nin gökyüzüne dair bu analizleri, yalnızca ekonomik parametrelerle sınırlı kalmayıp; toplumsal dönüşüm, yönetsel krizler ve güvenlik meseleleriyle iç içe ilerleyen bir yılı işaret ediyor. Ancak Halime her zaman altını çiziyor: “Gezegenler işlerimizi bizim yerimize yapmaz. Her şey bizim seçimlerimize, mücadelemize ve uyum sağlama becerimize bağlı.”